Segmentindeki standartları yeniden belirleyen J50C; zarafet, güç ve konforu kusursuz bir uyum içinde sunuyor.
El işçiliği iç mekanlardan hassas mühendislik ile tasarlanmış parçalara kadar J50C’nin tüm unsurları tek bir çatı altında yaratılıyor. Bu butik üretim felsefesi, yat inşa sürecinin her adımına en yüksek düzeyde odaklanmamızı sağlıyor ve beklentilerin ötesinde bir mükemmellik sunmamıza imkan veriyor.
Toplam Uzunluk (LOA)
14,2 m
Kıç Platform Hariç
Maksimum Uzunluk
15,5 m
Kıç Platform Dahil
Su Kesimi Boyu
13,5 m
Maksimum En
5,0 m
TDesign
0,85 m (Boş Yat Ağırlığı)
Azami Hız
24 Knot
DMoulded
2,32 m
Deplasman
18 Ton (Boş Yat Ağırlığı)
Kapasite
6 Misafir + 1 Mürettebat (Konaklama)
12 Misafir + 1 Mürettebat
(Günlük Geziler)
Yakıt
1340 lt
(2 x Çelik Tank)
Tatlı Su
430 lt
(2 x Paslanmaz Çelik Tank)
Atık Su
260 lt
(2 x Polietilen Tank)
Ana Motorlar: 2 x Volvo Penta IPS 600
Jeneratör: 1 x Fischer Panda 15000i
Baş Pervane (Bow Thruster): Sleipner SE100 – 24V
J50C, en iyisini talep edenler için tasarlanmış bir başyapıttır. Geniş yaşam alanları, sportif ama zarif hatları ve titizlikle planlanmış iç mekanlarıyla huzurlu hafta sonu kaçamakları için eşsiz bir konfor sunar.
Alt Kat Dinlenme
Üst Kat Mutfak
Misafir Kabin
Master Kabin
Alt Kat Mutfak
Misafir Kabin
Master Kabin
Tasarım
KLAN STUDIO
Jera Yachts, J50C’nin tasarım sürecini işlevsellikten başlayarak, çağdaş bir form diliyle buluşturmayı amaçlamıştır. Böylece performans ve kullanım odaklı gereklilikler, estetik ve mühendislik disiplinleriyle bir araya getirilerek bütünsel bir yaklaşım oluşturulmuştur.
J50C’de her detay, denizdeki kullanım senaryolarına yanıt verecek şekilde kurgulanmış; farklı tasarım alanlarından alınan referanslar, mühendisliğin sağladığı teknik doğrulukla harmanlanarak J50C’nin karakterini belirleyen bir forma dönüşmüştür. Bu entegrasyon sayesinde her işlev, tasarımla uyum içinde üretime aktarılmıştır.
Jera Yachts, sınırlı sayıda ve titizlikle ürettiği J50C teknelerinde başlangıçtan itibaren eksiksiz donanımı ve özgün kimliği benimsemiştir. Böylece ortaya çıkan tekneler, yalnızca estetik birer obje değil; yüksek mühendislik standartlarıyla biçimlenmiş, sahibine özel yaşam alanları olmuştur.